Sokak Orkestrası’ndan mülteciler için bir şarkı: Çocuk Metcezri
Coğrafyamız ölü çocuklar coğrafyası, mevsimlerimiz hep ölü çocuk mevsimi. Medyanın görmediği, kimi zaman popülerleştirerek görünmez kıldığı, egemenlerin daha 35 günlük olanlarına bile terörist dediği, Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol, Berkin Elvan ve en son Aylan Kurdi gibi sayıları binlere ulaşmakta olan bu çocuk ölüler coğrafyasında ‘sanatçılar’, öncelikle en iyi yaptıkları şeyle -üretimleriyle- bu sürece müdahil olmalılar diye düşünüyoruz. Dostumuz Gülbike Sonay Üte’nin bir cümlesinden yola çıkarak başladık üretmeye. Burçak Gölgeli sulu boyası ile gördü şarkımızı. Sinemacı dostlarımız yakında kendi dilleri ile katılacaklar şarkımıza. Şarkılarımız sokaklara çıkacak, Basmane’de, Bodrum’da, Hatay’da ve Avrupa başkentlerinde, mültecilerin sesine ses olacak;
‘Kaçak göçmen’ değil mülteci, Savaş değil Barış diyenlerin, Sınıfsız sömürüsüz ve sınırsız bir dünya isteyenlerin yapacağı daha çok iş var önünde/önümüzde…
Bizlere Nazi subayı edasıyla “Bunu siz mi yaptınız?” diyenlere “Hayır siz yaptınız !” deme cürretini gösteren sanatçılar var olduğu sürece yaptıkları yanlarına kâr kalmayacak biliyoruz…
Yıldırım Türker’in 2009’da sorduğu soru hala havada asılı malesef”Çocuk ölüleri karşısında ne hissediyorsunuz? Karanlıkta koca adam gibi durduğu için, başını sokabileceği bir evi olmadığı için, aç kaldığı, tedavi görmediği için, savcının bile adım atmaya korktuğu topraklarda koyun otlattığı için ve daha birçok nedenle katledilen çocukların ölüleri nasıl oluyor da infial yaratmıyor bu toplumun bağrında? Asılabilsin diye yaşı yükseltilen çocukların cellatları nasıl hâlâ saygın kimliklerine bürünmüş, sıcak evlerinde ecel bekliyor? Bu toplum, bu koca nüfus, vatan sevmekten çocuk sevmeye vakit bulamamış savaşçılar ve kasaba tüccarlarından mı oluşuyor?” (5/10/2009, Radikal)
Soruya cevap olmak isteyenler için birkaç adres aşağıdadır;
Mültecilerle Dayanışma Derneği